İNTERNETTEKİ PAYLAŞIMLARIMIZDAN DOĞAN SORUMLULUKLAR

 

İNTERNETTEKİ PAYLAŞIMLARIMIZDAN DOĞAN SORUMLULUKLAR

Birçoğumuz herhangi bir nedenle internete ya bir yorum, ya bir ayzı ya bir video yükleyip yayınlatmışızdır. Pekçoğumuzun ise değişik sosyal medya hesaplarında değişik profilleri var.

Bazen, bazı içerikleri beğenir ve başkasına ait olsa dahi profilimizde paylaşmak ya da blogumuza (yahut internet sitemize) bağlantı (link) vermek isteriz. Bazen de bunu yaptığımızda cezai ve hukuki düzeyde soruşturma yhut davalarla karşılaşırız.

Öyleyse sorumluluklarımız neler? Neyi, nerede ve nasıl paylaşmalıyız? Bugünkü yazımda bu konuyu inceleyeceğim.

İlk olarak şunu ifade edeyim ki bir içeriği (blog/site içeriği, sosyay medya paylaşımı, video vs) oluşturan kişi hem ceza hukuku hem de tazminat hukuku anlamında mutlaka sorumludur. Bu kişiye hukukta “içerik sağlayıcı” adı verilir. 5651 sayılı Kanun'da bu kavram İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişileri” denerek (md 2/1-f) ifade edilmiştir. Öyleyse, içeriği hazırlayan gerçek kişi olabileceği gibi dernek, vakıf, meslek odası, belediye vb bir tüzel kişilik de olabilir. Tüzel kişilerin ceza hukuku anlamında doğrudan sorumluluğu olmasa da sorumluluarına karşı ceza davası açılabileceği gibi, tüzel kişiliğe karşı tazminat talebinde de bulunulabilir.

Konuyu daha da somutlaştıracak olursam, bu satırları bu bloga yazdığım ve bu blogun içeriğini oluşturduğum için ben kanuna göre içerik sağlayıcıyım ve işte tam da bu nedenle kanunda bu blogda yayınlanan her türlü içerikten sorumlu olduğum açıkça ifade edilmiştir (5651 sayılı Kanun md 4/1). Aynısı benim diğer sosyal medya hesaplarım için de geçerli.

Haliyle, bu durumda blogumdaki tüm yazıların ve diğer tüm içeriklerin suç unsuru taşımaması, kişilik haklarına uygun olması gibi detaylar benim sorumluluğumdadır.

Sorumluluğum bununla da kalmıyor. Bu blogdan başka bir internet sitesine bağlantı (link) vermişsem ve linki veriş biçimimle bağlantı verdiğim içeriğe ulaşılmasını açıkça amaçlamışsam kanun beni o bağlantının içeriğinden de sorumlu kılmış (5651 sayılı Kanun md 4/2). Somut olarak şöyle anlatayım:

Bu blog üzerinden www.abc.com adlı bir siteye bağlantı vermişsem ve o sitede de nasıl bomba yapılacağı anlatılmışsa, ben de bağlantıyı verirken “bomba yapılmasını çok güzel anlatan bir internet sitesi, mutlaka okuyun” demişsem ceza hukuku ve tazminat hukuku anlamında sorumluyum. Özellikle facebooktan paylaşım yapınca veya twitterdan retweet edince de buna benzer bir mantıkla düşünmek gerek. Paylaştığım içerik suç unsuru taşıyor mu ve ben o içeriğin üzerine yaptığım yorumla içeriğe ulaşılmasını açıkça amaçladım mı?

Bunların dışında, ana hatlarıyla bana kullanıcılarım veya okuyucularım tarafından rahatlıkla ulaşılabilmesini sağlamak, iletişim bilgilerimi açık ve anlaşılır şekilde ana sayfamda bulundurmak, kişisel verilerin gizliliğini korumak ve sağlamak, kullanıcıların hukuka aykırı olduğunu ve özellikle kendi kişilik haklarıyla özel hayatlarını ihlal ettiklerini düşündükleri yazı, yorum, görsel, video vs içeriklerin çıkarılmasını sağlama gibi görevlerim de var.

Keza eğer o internet sitemde ticari bir satış yapacaksam (sanal pos vs) buna ilişkin özel izinler ve bazı teknik kurulumları da sağlamam gerekiyor. Aksi halde hakkımda davalar açılabilir veya idari yaptırımlar uygulanabilir.

Öte yandan, adli merciler veya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bağlantı kayıtları (log vs) hakimlik kararıyla talep edildiğinde bu bilgileri de paylaşmam gerekli.

Bizler bu gibi sorunlarla karşılaşırsak ne yapabiliriz? Onu da daha sonraki yazılarımda anlatacağım.

Her durumda, sorun yaşamamak veya yaşanmışsa dahi fazla mağduriyete uğramamak adına konudan anlayan hukukçularla çalışmakta yarar var.

Bu blogdaki popüler yayınlar

ISRARLI TAKİP SUÇU

İNTERNET HABER SİTELERİ HK MAKALEM