İNTERNET ÜZERİNDEN KİŞİLİK HAKLARIMIZ veya ÖZEL HAYATIMIZIN GİZLİLİĞİ İHLAL EDİLDİĞİNDE NE YAPABİLİRİZ?

İnternet üzerinden kişilik haklarımız veya özel hayatımız ihlal edildiğinde nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunu bugünkü yazımda işleyeceğim. 

Elbette ki ilk yol Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmaktır. Bu durumda savcılık gerekli araştırmayı yapıp soruşturmayı başlatacaktır. 

Ancak “az bilinen” veya “bilinmeyen” başka yollar da var. Bu yollar savcılık suç duyurusuyla birlikte veya o yoldan bağımsız olarak işletilebilir. 

Öncelikle kişilik haklarımız ihlal edildiğinde 5651 sayılı Kanun (“İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Müca-Dele Edilmesi Hakkında Kanun”) 9'uncu maddesi gereğince  gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir. 

  Başka bir deyişle sadece gerçek kişilere değil, örneğin bir derneğe, bir vakfa, bir belediyeye veya bir şirkete de bu olanak tanınmıştır. Yine kişilik hakkı ihlal edilenlerin elinde seçme hakkı vardır. İsterlerse hiç dava yoluna gitmeden internetteki içeriği oluşturan kişiye (içerik sağlayıcı) veya o internet sitesini sunucularında barındıran yer sağlayıcıya başvurarak içeriği kaldırtabilirler. Bu durumda talebin en geç 24 saat içinde cevaplanması ve içerik kaldırılacaksa yine bu süre içinde de kaldırılamsı gerekir. Başvuru esasen bir şekle bağlı olmayıp e posta ile de yapılabilir. Fakat başvurunun yapıldığının ispat edilmesi önemlidir. O nedenle başvurunun en azından e posta gibi ispatlanabilir bir yolla yapılmasında yarar vardır. 

  Başvurucu  dilerlerse doğrudan doğruya içeriğin uzantılarını da (url) belirten bir dilekçe ile o anda bulundukları yerdeki (tercihen yerleşim yerlerindeki veya resmi yerleşim yerleri başka yerdeyse, o anda orada geçici de olsa yaşadıklarını belgelemeleri kaydıyla bulundukları yerdeki) sulh ceza hakimliğine başvurabilirler. Sulh ceza hakimi dosya üzerinden ve en geç 24 saat içinde başvuruyu sonuçlandırır. Bu karara karşı da gerekirse itiraz edilebilir. Sulh ceza hakimi kaldırma kararı verirse bu içerik ilgililer tarafından en geç dört saat içinde kaldırılır. 

Burada teknik anlamda https:// ile başlayan internet siteleri hakkında alınan içerik kaldırma taleplerinin sonuçlandırılamadığını da belirtelim. Bu durum, kesinleşmiş kararın yerine getirilmemesi söz konusu olduğu için mağdura develete karşı idare mahkemelerinde tazminat davası açma (ve eğer kararı uygulamayanlar kamu görevlisi ise suç duyurusunda bulunma) hakkı verir. 

Diyelim ki bu şekilde bir karar sulh ceza hakiminden alındıysa ve aynı içerik başka bir internet sitesinde aynı şekilde yayınlandıysa ikinci kez sulh ceza hakimine başvurmaya gerek yoktur. Bu durumda ilk kararı internet üzerinden Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne (Bilrik) gönderip, diğer intetnet sitesi veya siteleri için de ilk kararın uygulanmasını kolayca sağlatabiliriz. 

Kanuna 29.7.2020 tarihinde eklenen 10 numaralı fıkrayla da talep edenlerin istemi durumunda hakim tarafından başvuranın adının karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebileceği ve kararda Birlik tarafından bu hususun hangi arama motorlarına gönderileceğinin de belirtileceği ifade edilmiştir. O halde, başvuran kişi adının arama motorlarında endekslenmemesini de isteyebilir. (Unutulma hakkı da denen bu hakka daha geniş biçimde ilerleyen yazılarımda değineceğim). Kararı uygulamayan sorumlular hakkında beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezasına hükmedilir.

İçerik eğer özel hayatın gizliliğini ihlal ediyorsa başvurucu gerçek kişi (burada 5651 sayılı Kanun özel hayat bakımından sadece gerçek kişilere bu olanağı tanımıştır 5651 Sayılı Kanun madde 9/A) çok basit bir şekilde tamamen internet üzerinden ücretsiz olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTK) başvurup, ilgili görselleri ve internet sitesi ile başvuruyla ilgisi olduğunu doğrulayacak kimlik, vekilse vekaletname gibi belgeleri ekleyip başvurabilir. Başvurunun işleme konması için bilgilerin tam olması gerekir. Bu talep BTK tarafından Birlik'e gönderilir ve özel hayatın gizliliğini ihal eden içeriğe erişim engeli konur. 

Başvuran kişinin bu başvurusunu, başvurudan itibaren en geç 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunması gerekir. Sulh ceza hakiminin başvuruyu 48 saat içinde olumlu veya olumsuz şekilde karara bağlaması gerekir. Karar olumlu (onama) olursa içerik kaldırılır; olmazsa erişim engeli kaldırılır. Hakimin bu kararına BTK Başkanı itiraz edebilir.

 

Eğer gecikmede sakınca varsa erişim engeli kararını BTK Başkanı doğrudan doğruya da verebilir. Bu durumda da bu karar 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına (bu kez BTK tarafından) sunulur. Hakim kararını 48 saat içinde açıklar. 

İnternet üzerinden tehdit edildiğimizde de işletebileceğimiz yollar var. Onları da gelecek yazılarımda paylaşacağım. 

Tüm bu süreç aslında hiç de karmaşık değil ve tamamen de harç ödemeden başvurulabilir. Ancak bilinirse veya konuyu bilen bir hukukçudan destek alınırsa etkin şekilde işletilebilir.  


Konu hakkındaki videom için  tıklayınız








Bu blogdaki popüler yayınlar

ISRARLI TAKİP SUÇU

İNTERNET HABER SİTELERİ HK MAKALEM